“Nevruz olsun her günün, Olmasın güz Hazarım…”-Yunus Kara qardaş ölkə Türkiyədən doğma Xəzərimizə səslənir…

Yunus Kara

HAZARA SELAM
Ey! Derdini doğarken kucağımda bulduğum,
Vuslatı rüyalarda belediğim Ak Hazar.
Volga’nın izlerini Aras ile yunduğum,
Uzatıp kollarını ne olur beni de sar,
Dinle beni bu demde; sana diyeceklerim var.
Ettiğin naz Hazarım,
Sözümü yaz Hazarım,
Bu devran böyle gitmez,
Düzeni boz Hazarım.
 
Kaça böldüler seni, kimler pranga vurdu?
Tebriz nerede şimdi, Bakü neden hicranda?
Bu nice fırtınaydı seni nasıl savurdu?
Dağıldık yaprak gibi her birimiz bir yanda,
Çağır kardeşlerini şu gafletten uyan da.
Suların sır Hazarım,
Yâd eller kir Hazarım,
Çekilsin yabancılar
Olalım bir Hazarım.
 
Yedi kadeh doldurup Tuna’dan ve de Nil’den
Zamanı geri alıp ayrılığı tüketsem.
Türküler duymak için Şehriyar’ın dilinden
Sazımın tellerinde rüzgârları eğitsem,
Nizami terkisinde Gence’ye doğru gitsem.
Uzattım el Hazarım,
Kıymetin bil Hazarım,
Bu davet birlik demek
Davete gel Hazarım.
 
Atayurdun bağrında yad ellerle kirlenen,
Mohaçkale, Sebelan hasretmiş Nahçivan’a.
Turan’ı kurmak için başlayıp Erdebil’den,
Urumçi’den el alsam otağ kursam Şirvan’a.
Dedem Korkut gelir mi kurduğumuz Divan’a?
Boyumuz boy Hazarım,
Soyumuz soy Hazarım.
Hasret kaldık şölene
Kurulsun toy Hazarım.
 
2
Akdeniz’i göl bilen Barbaros’tan Uluç’tan
Dinlediğim türkünün tuzu kaldı dilimde.
Albayrağı gözleyen Üsküp’teki son burçtan,
İndirilen sancağın kanı hala elimde,
Çaldığımız kopuzun mızrabı şimdi kimde?
Balkan’ı bil Hazarım,
Kederi sil Hazarım.
Toprak Türk’ün olunca
Dikeni gül Hazarım.
 
Oğuzkağan çağırsa Fatihle Yavuz gelse,
Bir kutlu gaza olsa ne Fars kalsa ne de Rus.
Şeyh Şamil’in önünde bütün dağlar eğilse;
Yeniden doğsa güneş silinse gönülden pus,
Sularında süslense Türklük için son arûs.
Sen söyle söz Hazarım,
Sözlerin köz Hazarım.
Bu hicran düğüm olmuş,
Düğümü çöz Hazarım.
Nevruz olsun her günün,
Olmasın güz Hazarım.
Yunus KARA
Müstəqil.Az
Share: